12 Nisan 2013 Cuma

Uygur ve Orhun Türkçeleri Arasında Bulunan Farklar



Orhun ve Uygur Türkçesi, Karahanlı Türkçesi ile birlikte Eski Türkçe dönemi içinde değerlendirilir. Başka bir deyişle, 13. yy’a kadar Türk dünyasının doğu kolunda iki ayrı bölgede iki ayrı yazı dili oluşmuştur. Bunlardan biri Ötüken’de ve daha sonra Doğu Türkistan’daki Tarım bölgesinde kullanılan Orhun Türkçesi ile Uygurca, diğeri de Kaşgar’da ortaya çıkan Karahanlı Türkçesidir. Uygur Türkçesi, Orhun Türkçesinin devamı niteliğinde olmuştur.


Uygur ve Karahanlı Türkçeleri de birbirinin devamı olduğu gibi, yan yana fakat iki ayrı medeniyeti temsil ederek ürünlerini vermişler, sonunda İslâmî olanı 1500’lerden itibaren Tarım’dakini sindirmiştir.

Bu üç Türk yazı dilinin niteliğini, 10. yy İslâm coğrafyacılarından İstahrî (öl. 957) Mesâlikü’l-memâlik adlı kitabında şöyle ifade etmiştir:

 “Çin ülkesinde çeşitli diller konuşulur. Türklere gelince bunların hepsi Tokuz Oğuzlara, Kırgızlara, Kimaklara, Oğuzlara, Karluklara mensupturlar. Dilleri birdir. Birbirlerinin konuştuklarını anlarlar.”


İstahrî’nin açıklamalarında dikkati çeken son cümle olmalıdır. Çünkü o, dillerinin “bir” yani aynı olduğunu söylediği Türk boyları için “birbirlerinin konuştuklarını anlarlar” diyerek aslında birtakım dillik farklara dikkati çekmek istemiş fakat aynı zamanda bu farklılıkların boyutunu da vurgulamıştır.

Orhun ve Uygur Türkçeleri arasındaki farklar, mensubu olduk ları kültür daireleri ile değişik Türk boylarına ait ağız farklılıkla rının ortaya çıkardığı seslik, biçimlik ve söz dağarcığıyla ilgili farklılıklardan öte değildir. Tabiî ki bunda coğrafya ve zaman faktörleri de etkili olmuştur.

Orhun yazıtları arasında bile farklı ağız özelliklerini fark etmek mümkündür. Kaşgarlı Mahmud’un 11. yy’da Oğuz özelliği olarak tespit ettiği b ~ m değişimi üç büyük yazıt arasında da vardır. (“Kelimenin başında bulunan م harflerini Suvarlarla Oğuzlar, Kıpçaklar ’ب ye çevirirler. Türkler -Karahanlı Türkleri- men bardum, Suvarlarla Kıpçaklar, Oğuzlar ben bardum der.” DLT I-31).

Bilge Kağan ve Köl Tigin yazıtlarında 1. tekil şahıs zamiri, men “ben” şeklinde geçer, bunun ek almış şekilleri de m-’li geçerken Tonyukuk yazıtında çoğunlukla ben olarak geçer ve ek almış şekilleri de b-’lidir.

men KT G11, BK D33 ben T 47 ~ men T 10

meniŋ BK D29, KT G11 beniŋ T 21
maŋa KT D30, BK D24 bini T 10

Bu durum tek örnekle sınırlandırılamaz. ben zamirinde m’li yapıları tercih eden BK ve K yazıtları -içinde /n/ ve /ŋ/ geçen- beŋgü “ebedî, ebedî olarak”, bin- “binmek”, biŋ “1000” gibi başka sözcüklerde b’yi tercih etmiştir.

Tonyukuk yazıtında geçen beŋlig “benli”, bıŋ “1000”, bintür- “bindirmek”, buŋ “dert, sıkıntı”, buŋad- “sıkılmak, sıkıntı içinde olmak”, buŋsız “eksiksiz, fazlasıyla” örnekleri konuyla ilgili sözcüklerdir.

Ayrıca Tonyukuk yazıtında bini’nin geçmesinden Türk dilinde e ~ i sorunun başlamış olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Bu sorun her yazı dili döneminde (Uygur, Karahanlı, Harezm Türkçeleri) artarak devam edecek ve sonunda Çağataycada şu kurala bağlanacaktır: “Türkçe ilk hecedeki /e/ ile yazılan sözler /i/ (veya /é/)’ye dönüşür.

Orhun ve Uygur Türkçeleri arasındaki farklara gelince:
Uygurcada y ve n ağızlarının oluşmasına neden olan Orhun Türkçesindeki /ń/ (n͡y) birleşik sesinin Uygurcada /y/ ve /n/’ye dönüşmesi.

ańıġ “kötü, fena” KT G5, BK K4 > ayıġ, ayaġ “kötü; pek çok” Kalyanam. II.1
ķoń “koyun” KT D12, BK D11 > ḳoy Kalyanam. III.1
azķıńa “azıcık” KT D34 > azḳıya Orhun Türkçesi
b- ~ (söz içi /n/, /ŋ/ olması durumunda) m- > Uygurca m-.
ben “ben” T 47, men KT G11 > men Kalyanam. V.1

buŋ T 57 > muŋ Kalyanam. XXVI.1
Orhun Türkçesi –b-, -b > Uygurca –w-, -w
sebin- “sevinmek” BK D2 > sew- Kalyanam. VI.4 (krş. sewig, sewin-, sewinç)
sab “söz, haber” KT G7, BK K6 > saw Kalyanam. XV.7
sub “su; ırmak” KT D27, BK D22 > suw Kalyanam. XVII.4

Orhun Türkçesinde gelecek zaman çekimi -DAçI, -çI ve -sIK ekleri ile yapılırken Uygurcada bu zamanın çekiminde diğer eklerin yanı sıra -GAy ekinin görülmeye başlaması iki yazı dili arasındaki morfolojik farklardan biridir. -GAy eki, Köktürk harfleriyle yazılmış olan Uygurca Irk Bitig adlı kitapta da geçmektedir.


Ad durum eklerinden, çıkma durumu eki Köktürkçede +DA iken, Uygurcada bulunma durumu ekinin yanı sıra bu ekin işlevini +DIn almıştır. İlgi hâli eki Orhun Türkçesinde +Iŋ / +nIŋ iken Uygurcada ünlü veya ünsüzle sonlanan sözlerden sonra +nIŋ’dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder